Sanhedrin
Katolik alanında sıkça karşılaşılan terimin anlamı şu şekildedir.
- M.Ö. üçüncü veya dördüncü yüzyıldan M.S. 70 yılında Kudüs'ün düşüşüne kadar görev yapan en yüksek Yahudi mahkemesi. Birkaç yüzyıl öncesine kadar mahkemeler ya da konseyler mevcuttu, ancak tanınabilir bir Sanhedrin'in ne zaman belirli bir şekil aldığını öğrenmek mümkün değildi. Yahudi tarihçi Josephus, Büyük Antiokhos'un hükümdarlığı döneminde faaliyet gösterdiğini özellikle belirten ilk yazardır. Yahudilerin üç sınıfından seçilen yetmiş bir üyeden oluşuyordu - büyük ailelerin ileri gelenleri, başkâhinler ve çoğunlukla Ferisi mezhebinden hukukçular olan din bilginleri. Sadukiler her zaman iyi temsil edilmişlerdir. Sanhedrin'in yargı yetkisi Yahudiye ile sınırlıydı, bu da mahkemenin İsa Celile'de vaaz verirken ona karşı harekete geçmesini engelledi. Sanhedrin Kudüs Tapınak bölgesinde toplanırdı. Herhangi bir Yahudi, Musa yasasının karmaşıklığına açıklık getirmek için bu kurula başvurabilirdi. Mahkeme, yasayı ihlal edenlere ceza verme hakkına sahipti (Matta 26:47-50; Markos 14:43-46), hatta idam cezasına kadar (Markos 14:64; Yuhanna 11:53). Ancak, İsa'nın çarmıha gerilmesi olayında olduğu gibi, böyle bir hükmün infaz edilebilmesi için önce Roma savcısının onayının alınması gerekiyordu (Markos 15:1). Haksız yere mahkum edilmesinin suçu kısmen Sanhedrin'deki fanatik unsurlara (Yuhanna 18:31), kısmen de çalkantılı bir yerel grubu yatıştırmak isteyen alaycı Romalı yetkiliye (Markos 15:15) aittir. Sanhedrin'in zulmü İsa'nın ölümüyle son bulmadı. Petrus, Yuhanna, Pavlus ve İstefanos'ta olduğu gibi Pentikost'tan sonra da devam etmiştir (Elçilerin İşleri 4:3, 5:17-18, 5:33, 7:57-58, 23:1-10). (Etim. Yunanca synedrion, konsey, bir arada oturma.)
Önemli bilgileri kontrol edin. Terimin farklı anlamlarını keşfetmek için Türkçe sözlük, Türkçe İngilizce sözlük, Latince sözlük, eş anlamlılar ve Mitoloji sözlüğüne göz atabilirsin.